4 Ocak 2014 Cumartesi

Başlığı olmayan yazı


       Kafa karışıklıkları, kimin ne olduğunu bilememek, herkes de bir memnuniyetsizlik, ülkemiz adına kurulan komplolar, iyiyi ve güzeli görmemeye direnen insanlar, evet kelimesi ve kabul kelimesi  lügatında olmayan insanlar,  insanların ikiyüzlülüğü, ülke iyi yerlere aman gitmesin diye '' bu çorbada bizim de bir katkımız olsun'' der gibi ortalığı karıştıranlar.
Hayatın koşuşturmasında çocuklarına yetişemeyen yetişkinler, her zaman bir şekilde büyüklerinden dert yanan gençler,
Borçlular, parası olup da kullanmayı bilmeyen zenginler:) şu kadar param olsa diye cümleler kuran hayalperestler,
inatçılar, alaycılar,somurtkanlar,
hayatta herşeyin başı sağlık gerisi boş diyerek hayatın en önemlisini vurguluyanlar,  parayla bile satın alamayacağı akıl, sağlık gibi nimetler varken bir eşya yüzünden dünyasını yıkanlar,
yüksek maaş almasına rağmen para yetmiyor diyenler, asgari ücretle geçinip '' buna da şükr'' edenler,
kapılarından servise binip okula giden; '' şu okul olmasa ne güzel olurdu''  diyen öğrenciler, okuyabilmek adına karda, yağmurda kilometrelerce yürümek zorunda kalıp mutlu olanlar,
hayat arkadaşının ebeveyni olan kişileri hayatlarından çıkararak hayata tutunmaya çalışanlar, her türlü kayınvalide zulmüne sabır gösterip hayata güzel bakanlar,
 patronların her daim memnuniyetsizliklerinden yakınan elemanlar, her zaman aranda mesafe olacak diyerek ''senin paranı ben veriyorum'' edasında nimete vesile olduğunu unutanlar,
çalışkanlar, hırslılar, birbirlerinin ayaklarını kaydırmaya çalışanlar, teşekkür edemeyen özürlüler, herşeye defalarca teşekkür ederek içimizi bayanlar,
 interneti yedikleri yemeklere kadar paylaşanlar, internete öcü gibi bakanlar:)
elinde tesbihle gezerek zikir ehli sanan zatlar, dilinde ve kalbiyle her daim Allah'la olup O'na layık değiliz diye yakınanlar....
Kiracı olup ev isteyenler, çok lüks  evde oturup her yıl bir üst modele geçme hırsında olanlar, araba bile kullanmaya cesaretleri yokken; pilot olmak isteyenler :)
ilaçsız yaşamı hemen ölecekmiş hissiyle yaşayanlar, ilaç asla içmem diyenler.
Sohbet ederken cennet - cehennem bileti satanlar, ağzımızdan aman hatalı bir söz çıkmasın diye ince eleyerek sık dokuyanlar,
ben Mehdiyim diyenler, Mehdi diye bişey yok diyenler,
ılımlı İslam imajını verenler, şeriat gelirse herkes peçe takacak diyenler: :)
Panik ataklar, dünya yansa bana dokunmasın deyip bir taraftan bir tarafa dönmeyen umursamazlar.
Maaşını alıp faturalara para ayıranlar, ayrılan fatura parası kadar çocuğuna harçlık veren zengin zevatlar...
On parmağında on marifet olan bayanlar, ben öyle ev işleri yaparak hayatı geçiremem diyen elit bayanlar! Akşama kadar çalışarak elli kişinin nazını çekip yüksek sesle bile konuşamazken, akşama eve gelince acısını eşinden yada çocuğundan çıkaran zavallılar.
Psikologlardan çıkmayanlar, her türlü ruhsal problemi olmasına rağmen '' ben delimiyim'' diyenler,
çocuğu burun karıştırsa pedegoğa danışanlar, çocukların problemlerine bizim zamanımızda böyle birşey yoktu deyip eywallah diyenler...
Herşeye sabır gösterenler, ceviz kabuğunu doldurmayacak bir şeyde kapı çarpanlar...
Mutlular-mutsuzlar...
Yaşayanlar- Yaşamayanlar...



Tamamen farklı bir konuda yazı yazmayı planlarken konu nerelere geldi.  Her çeşit insan topluluğunun olduğu bir yazı oldu. Nerden nereye...
Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor. Zengin, zenginliğinin primini artırırken, fakir de fakirleşiyor. Müslümanlar birbirlerine sahip çıkmak şöyle dursun birbirlerine attıkları taşlardan başkaları gökdelenler yapıyor. Ne kadar acı! Kardeş olmayı beceremedik. Hep başkalarına özenle yaşamaktan kendi dinimizin en büyük asli düşüncelerinden uzaklaştık. Baş dediğimiz adamlar aslında boyunlarının başkaları taraflarından yönetildiğini gösteriyorlar bize. Ne acı!

Her şeye ve tüm olumsuzluklara rağmen böyle zamanlar bana göre samimi ve samimiyetsiz insanların ayrımı yapılmasına vesile oluyor. İyi tarafından bakarsak olaya. Her şerde bir hayır yok mudur zaten. Şu an ümmet olarak senin sancağın altında toplanmaya öyle ihtiyacımız var ki Ya Rasulallah!
Kalplerde ki olan yanılgılardan, akıllarda olan çürüklüklerden,  yüreklerde olan samimiyetsiz insanlardan yorulduk.

Şimdi Ravzanda namaz kılıp yeşil kubbenin altında göz yaşları dökerek hiçbirşey söylemeden ağlamak içimi boşaltmak isteyen o kadar çok kişi var ki; ümmet olarak sana çok ihtiyacımız var. Senin gibi yaşamaya, senin gibi örnek olmaya, senin gibi anne-baba, senin gibi kul olmaya...

Lütfen Allah'ım! Ümmet olarak silkinip kalkmayı ve asla başkaları gibi değil hakiki Müslüman olmayı ve onun gibi yaşamayı nasip et bize....Lütfen....






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder